nkgoo koyu2

Yalı çapkını kitap özeti, konusu, 5 kahramanı

Yalı çapkını kitap özeti, konusu, 5 kahramanı

Yalı çapkını kitap özeti, konusu, kahramanları,5 kahramanı, yazarı, ana fikri nedir? Kitaptaki olaylar hangi zamanda ve yerde geçmektedir? 

Yalı çapkını kitabının yazarı

Bürhan Cahit Morkaya

Yalı çapkını kitabı konusu

Sevmeden evlilik yapmanın getirebileceği aile içi problemler ve evlilik dışı ilişkilerin zararları

Yali capkini kitap ozeti

Yalı çapkını kitap özeti

Olay, İstanbul’un Çubuklu mevkisinde başlar. O yıllarda sazlı sözlü eğlencelerle vakit geçer.

Fazıl Azmi de birgün bu sazlara gelir, orada iki hanımefendi görür, ufak olana vurulur.

Akşamı zor eder ki gidip konuşabilsin. Daha sonrasında kızlarla konferans fırsatı elde eder, kızlar aslında Fazıl Azmi’yi tanıyorlardır.

Kızın ismi Sabiha’dır. Fazıl Azmi’den o da hoşlanmıştır. Buluşmaya başlarlar, birbirlerini devamlı görmek arzusuyla yanarlar.

Kış mevsimi gelince Fazıl Azmigil, kışı geçirmek için Nişantaşındaki evlerine giderler.

Mektuplaşacaklarına laf verirler, ayrılığın ilk günlerinde gayet huzurlu ve hevesli olan Fazıl Azmi daha sonraları mektupların sıklığını azaltır, sayfa sayısını düşürür.

Ancak Sabiha her zamanki gibi içten mektuplar yazar. Fazıl Azmi’nin bu hale düşmesinin en büyük nedeni de arkadaş çevresinin fena oluşudur.

Fazıl Azmi dostlarının zoru ile eğlence merkezlerinden çıkmaz olur.

Necmiye Hanım, iki oğlunu da evlendirmek için iki bacı bulur. Emri vaki yaparak oğullarını evlendirir. Necla çok saftır, Fazıl’ı elinde tutamaz. Fazıl Azmi Sabiha ile mektuplaşmaya devam eder.

Yazlığa geri döndükleri vakit, Sabiha ile sıklıkla buluşurlar, bu vaziyet memleketteki gençlerin hoşuna gitmez.

Daha sonrasında Sabiha’yı bir hekim ister, bu vaziyet karşısında sevgilisi Fazıl’ın tek laf etmemesi Sabiha için haysiyet kırıcıdır.

Sabiha evlenir ama mutlu olamamıştır.  Zaten Sabiha’nın da evlenmesinin sebebi, Fazıl’dan öc almak ve Fazıl’ı unutabilmektir. Sabiha’nın kocası çok kıskanç olduğu halde Sabiha’yı fazla sıkmamaktadır.

Sabiha evli olduğu halde, Fazıl ile buluşmaya devam eder, hem de Fazıl’ın ayarladığı bir Rum kadının evinde.

Birkaç ay sonrasında doktor, harp bundan dolayı Diyarbakır’a gider, karısının incinmemesi için de onu İstanbul’da bırakır. Artık iyice hür olan Sabiha ile Fazıl, görüşmelere devam eder.

Bu vaziyet çevrenin ilgisini çeker. Kimileri işe namus gözüyle bakarken kimileri de Fazıl ve Sabiha’nın ilişkilerini çekemezler.

Bu durumda, Doktor Sadi’ye, Sabiha ve Fazıl’ın ne işler çevirdiğini ballandıra ballandıra özetleyen bir mektup yazarlar.

Doktor ilkin inanmaz, güvenilmiş olduğu bir dostuna mektup yazıp olayın doğru olup olmadığını bilmek ister. İstanbullu dostu olayın reel bulunduğunu yazan mektubu gönderince hekim intihar eder.

Bütün bu olanlara çevrenin baskısı ve suçluluk duygusu eklenince Sabiha artık eski kimliğini kaybeder.

O Sabiha gitmiş, yerine durgun, sessiz bir Sabiha gelmiştir.

Evden basit kolay çıkmaz. Bir elinde kitap, ötekinde  amonyak pencere kenarında gün boyu oturur.

Fazıl, Sabiha’nın bu buhranlı günlerinde, onu yalnız bırakmaz.

Çevrenin dedikoduları ilkin Fazıl’ı “katil” , sonrasında da Sabiha’yı “yuva yıkıcı” yapar. Çünkü Sabiha’nın Fazıl’ı karısından ayıracağını sanırlar; ama dedikoducular,

Sabiha’nın bu halini gördükçe şaşkına dönerler. Her geçen gün Sabiha birazcık daha erir, biter. Tek yapmış olduğu haftada bir Fazıl ile buluşmaktır.

Sabiha’nın kendini çok seven ailesi onun bu durumuna çok üzülür zira Sabiha, daha önceden yaşamı daha şen, düzgün, daha renkli, daha çiçekli görmeğe alışmış; sevmek ve sevilmek, mesut olmak isteyen bir kızdır.

Şimdiki buhran hali ailesini çok etkilemiştir. Bu arada eskiden beri Sabiha’ya vurgun olan bahriye yüzbaşısı Sabiha’yı istetir.

Kızlarının sıhhatini ve etrafın telakkisini düşünerek de Sabiha’nın ailesi bu işe müspet bakar.

Dadısı Fatma Kadını, Sabiha’ya bunu kabul ettirmek için araya sokarlar. Sonunda Sabiha kabul eder, tıpkı öncekinde olduğu gibi bu evlilikte de Fazıl Azmi bir şey söyleyemez.

Bu evlilik Sabiha’nın yaşamını değiştirmez. Kocasına karşı çok ilgisiz davranır, hatta onu odasına bile almaz. Yüzbaşı onu dinlemek yerine, onu kendi isteklerini hazırlamaya zorlar.

Ne Fazıl ne de Sabiha evliliklerinden bir şey anlamazlar. Onlar, yalnızca birbirlerinin yanısıra mutluluğu aramaktadırlar.

Yüzbaşı bu durumdan asla hoşnut değildir. Fazıl’ı kıskanır, iyice kuşku duymaya başlar.

Bir gün Fazıl ve Sabiha’yı takip eder, akşam kol kola yakalar. Fazıl ile kavga eder.

Polis memuru vakaya müdahale eder. Yüzbaşı rezalet çıkarıp bağırıp çağırır. Fazıl, esasen bunalımda olan Sabiha’yı oradan uzaklaştırır.

Yüzbaşı, öc almak maksadıyla Fazıl ve Sabiha’yı mahkemeye verir. Bu son olaylardan sonrasında iyice gururu kırılan ve bunalıma düşen Sabiha mahkemeye gelemez. Çünkü o ölmüştür.

Yalı çapkını kitabının ana fikri nedir?

Evlilik dışı ilişkilerin sonu mutsuzluk olduğundan evlilik çok ciddiye alınmalı ve evlenecek kişiler arasındaki ilişkilerin durumları hangi seviyede olduğu düşünülmeli ve ora göre karar verilmelidir. 

Kitap hangi yılda kaleme alınmış ve hangi yıllarda geçmektedir?

Kitap , 1930 senesinde kaleme alınmıştır; ama hadiseler cereyan etmeye 1911 yılının yaz mevsiminde başlamıştır.

Yaklaşık hadiselerin gelişmesi 1.5 yıl kadar sürmüştür.

Yali capkini kitap ozeti

Yalı çapkını kahramanları (kişileri, şahısları) kimlerdir? Önemli 5 kahramanı 

Fazıl Azmi

Olayın baş kahramanları Fazıl Azmi ile Sabiha’dır. Olay Fazıl Azmi’nin ailesinden, Sabiha’ya ve Sabiha’nın ailesine kaymaya başlar.

Roman süresince Fazıl Azmi ile Sabiha buluşup görüşmeye devam ederler, sevgilerinde bir eksilme olmaz, onları tek ilgilendiren duydukları güçlü aşktır.

Olayın adam kahramanı Fazıl, romanın başından sonuna doğru olabildiğince fazla değişim göstermiştir.

Roman başlangıcında çok çapkın, kızlara ehemmiyet vermeyen, onları ufak gören, eğlenceden, fasıldan hoşlanan, gecesi gündüzüne karışmış bir tiptir.

Memur olan Fazıl Azmi zengin olmaları bundan dolayı kızların ardında koştuğu bir gençtir.

Romanın sonunda ise Sabiha’ya duyduğu derin aşk onu değiştirir. O artık durgunlaşmıştır.

Fakat bu kadar uçarı, hovarda olan Fazıl Azmi annesine karşı derin bir saygı besler.

Annesinin bulmuş olduğu kızla zorla evlenmesi onun ve Sabiha’nın yaşamını karartan talihsiz bir vaka olmuştur.

Romanda Fazıl Azmi’nin bir özelliği çok dikkat çekicidir. Fazıl, sevgilisinin evlenmesine her seferinde boyun eğip bir şey söylememektedir. Bu vaka da Sabiha’yı deliye döndürüp, çok üzmüştür.

Fazıl, evlenmekten çok korkmuştur, kim bilir bir kadına bağlanmaktan ya da yanlış bir seçim yapmaktan çekinmiştir. Fazıl, aşkın evlendikten sonrasında öleceğine inanmıştır.

Arkadaşları tarafınca çok ivedi etkilenen kahramanımız konağa indikleri vakit İstanbul’un eğlence merkezlerinden çıkmaz olmuştur.

Arkadaşları, onu fena işlere sevk etmekte olabildiğince başarılıdırlar.

Sabiha

Romanımızın öteki başkahramanı Sabiha ise ilk önceleri olabildiğince neşeli, hayata sımsıkı bağlı, saadet ardında koşan genç bir kızdır.

Çok ama çok güzeldir. Çevresinde birçok adam dolaşmaktadır; ama o gönlünü Fazıl Azmi’ye kaptırmıştır.

Sabiha sevilmiş olduğu adam için adeta kendini feda etmiştir; ama aynı sadıklığı kocalarına gösterememiş, evli olduğu halde Fazıl Azmi ile buluşmaya devam etmiştir.

Nitekim, ilk kocası intihar etmiş, 2. kocası da kıskançlık krizlerine girmiştir.

Sabiha olabildiğince gururlu bir kızdır. Fazıl Azmi evlendirilmiş olduğu vakit feryat, figan etmemiş, kendine hakim olmuştur.

Sabiha’nın lafları çok iğneleyicidir. Ancak Fazıl Azmi’nin sevgisini kazanmıştır.

Necmiye Hanım

Fazıl Azmi’nin anası Necmiye Hanım ise oğullarının saadetini düşündüğü halde Fazıl Azmi’nin yaşamını karartmıştır.

Oğullarının asla görmediği kızlara laf keserek ne büyük bir cahillik etmiştir.

Onun tek istediği torunlarını kucağına alıp, yaşamını öyle devam ettirmektir.

Analık haklarını ve gözyaşlarını oğullarına karşı bir tabanca gibi kullanmıştır.

Kamil Azmi

Çok ahlâklı gibi görünse de aslında o da pek tekin değildir, o çapkınlıklarını kent haricinde yapar, sütten çıkmış ak kaşık gibi görünür, işinde ustadır, doğru ve mantıklıdır.

Geleceğe ait plânlar yapar, yani Fazıl’a göre daha aklı başında bir insandır.

Fazıl Azmi’nin İş Arkadaşları

Son aşama ahlâksız eğlenceye düşkün kız ardında koşan insanlardır. Fazıl Azmi’yi kaç kere kandırıp, akşam eğlence yerlerine götürmüşlerdir.

Sabiha’nın Ailesi

Kızlarını çok sever, onların üzülmesini istemezler, ama bilmeyerek de olsa Sabiha’nın ölümüne neden olurlar; zira Sabiha onların ısrarı yüzünden 2. evliliği yapmış ve bu da ölümle sonuçlanmıştır.

Necla

Necla evine bağlı, çok ahlâklı, Fazıl’ı seven bir kadındır. “çok genç, sempatik ama o denli tecrübesiz ve saftır. 

Yalı çapkını kitabındaki Olaylar hangi yıllarda geçmiştir?

1910’lu yıllarda geçmiştir.

Yalı çapkını kibatındaki olayın geçtiği yer neresidir?

Olay, İstanbul ve Boğaziçi’ndeki köylerde geçmektedir. Sabiha yaz kış Boğaziçi’nde yalıda, Fazıl, kışın Nişantaşı’nda, yazın Boğaziçi’nde yalıda oturur.

Bu yüzden Fazıl kışın İstanbul’un müzikli danslı eğlence yerlerine takılıp, Sabiha’ya daha azca mektup yazar.

Olaylar genelde deniz kenarı, çimenlikle Rum kadının evi gibi ıssız yerlerde cereyan etmiştir.

Kitapta o dönemin yaşantısında dikkat çeken konular nelerdir?

1910 yıllarında sevgililer gizli gizli ıssız yerlerde buluştuğunu, 

Kadın ve erkeklerin ayrı ayrı yerlerde eğlendiğini 

Evlilik kurumunun olabildiğince mühim olduğunu 

İnsanları birbirlerin aleyhinnde dedikodu yaptığını 

İnsanların sazlı, sözlü eğlence yerlerini gittiklerini görüyoruz. 

Yalı çapkını kitabı, hangi ağızdan yazılmıştır? 

Yalı çapkını kitabı 3. şahıs ağzından yazılmıştır.

Yalı çapkını kitabı ile ilgili genel yorum

Kötü bir sonla biten kitap, çarpıcı, sosyal ve ruhsal yönü ağır basan bir aşk romanıdır. 

Yazarın üslubu mümkün olduğu kadar dili kesintisizdir. Ayrıca o dönemin şartlarına göre olabildiğince sadedir.

Anlamını bilemediğimiz kelime sayısı oldukça azdır.  

admin

İlgili yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.